Zile Susuz Kalmasın! Her Damla Geleceğimizdir.

 

       Zile’de son dönemlerde  artan  su  tüketimi ve azalan kaynaklar nedeniyle ciddi bir  su  kıtlığı yaşanmaktadır. Bu durum,  hem  günlük  yaşamımızı hem de gelecek nesillerin suya erişimini tehdit etmektedir.

       Unutmayalım: Su hayat  demektir.  Suyu  israf etmek, geleceğimizi harcamaktır. Muslukları gereksiz yere  açık  bırakmak,  damlayan  muslukları  onarmamak, uzun  süreli duşlar  ve  bilinçsiz bahçe sulamaları   gibi  alışkanlıklar,  su  kaynaklarımızın hızla tükenmesine neden oluyor.

       Zile Belediyesi  İklim  Değişikliği  ve  Sıfır Atık Müdiresi  Çevre   Mühendisi   Ayşegül   Polattimur  konu  ile  ilgili  yaptığı  açıklamasında, “Zile   halkı olarak    birlikte    harekete      geçerek,     gereksiz su       kullanımından        kaçınalım.       Çocuklarımızı   su   tasarrufu   konusunda   bilinçlendirelim. Evimizde, iş yerimizde, okullarımızda  suyu dikkatli  kullanalım.  Bugün   göstereceğimiz   küçük  bir özen, yarın çocuklarımıza içecek  temiz  su  olarak geri dönecektir. Zilemiz susuz kalmasın,  sularımız boşa  akmasın.  Su  tasarrufu  için   alabileceğimiz basit  ama  etkili   önlemleri   sıralayacak   olursak; Muslukları boşa akıtmayalım. Diş  fırçalarken, tıraş olurken ya da bulaşık sabunlarken  musluğu kapatalım. Sızıntıları giderelim. Damlayan  musluklar ve kaçak yapan tesisatlar ayda  yüzlerce  litre su kaybına yol açar. Kısa duş alalım, duş süresini 1-2 dakika  kısaltmak   yılda   tonlarca  su  tasarrufu   sağlar. Bulaşık  ve  çamaşır   makinelerini   dolu   çalıştıralım.Az kirli bulaşıklar  için  ön  yıkama   yerine  ekonomik programı   tercih  edelim.  Bahçemizi  güneşin  az  olduğu   saatlerde   sulayalım.  Sabah  erken  ya  da  akşam  saatlerinde   sulama,  buharlaşma  kaybını  azaltır.  Araba  yıkarken  kovayla  su  kullanalım.  Hortumla  yıkamak  yerine  kovayla  temizlik,  çok  daha az su harcar.  Tasarruflu  musluk  uçları  ve   duş   başlıkları kullanalım.  Bu  küçük değişiklikler büyük fark yaratır. Yağmur  suyunu  değerlendirelim.  Bahçe  sulamasında  veya  temizlikte  yağmur   suyu   biriktirerek  kullanabilirsiniz. Çocukları bilinçlendirelim.  Suyun  değeri küçük   yaşta   öğrenilmeli.   Onlara   örnek   olunmalı.Gereksiz  su   tüketen   alışkanlıklardan  vazgeçilmeli” dedi.

       Türkiye’de   genel    duruma    baktığımız    zaman, Konya  ovasında   artık   400   metre   derinlikten  dahi su   çıkmıyor.  Konya’dan   sonra   son  yıllarda Karaman’da da obruklar oluşmaya başladı.

       Sonuç olarak Yağmur  suları  hasat  edilmediği, vahşi sulamaya  son  verilmediği,  kuraklığa  dayanıklı tarımsal üretim yapılmadığı,  evsel  ve  sanayi atık suları ileri kademe artırılıp  tarımsal  sulamada kullanılmadığı,  içme  suyu  şebeke sisteminde kayıp kaçak oranları % 10'lara düşürülmediği, yüzeysel su kanallarında buharlaşmayı önleyici tedbirler alınmadığı sürece topraklarımız  kuruyacak, su kıtlığı felaketi katlanarak devam edecektir.