- 0 356 317 97 66
Zile’ye adanmış bir ömür…
İstanbul Tapu ve Kadastro emekli Başmüfettişi, araştırmacı, yazar, şair;
sevgili dostum, can ağabeyim Bekir Altındal’ı kaybettik.
Adeta hayatını Zile araştırmalarına, Zile’ye adayan Altındal; elli yıldır
yurt içi ve yurt dışı kütüphaneleri tarayarak onlarca makale ve ansiklopedi
formatında dört ciltlik büyük kitaplar hazırladı.
Bilmediğimiz birçok şeyi biz Bekir Ağabey’den öğrendik.
Bekir Ağabey’in eşi Perihan Hanım’a “Bekir Altındal seninle mi yoksa Zile
ile mi evli?” diye takılırdım.
Zile için o kadar çok zaman ayırırdı ki, artık bu bir tutku haline
gelmişti.
Bir kent için bu kadar detaylı bilgilerin kronolojik sırayla yayınlandığı
başka bir kitap olduğunu sanmıyorum.
Şok bir demans hastalığı nedeniyle, hayat dolu ve sağlıklı bir insanın
gözümüzün önünden nasıl kayıp gittiğine hâlâ inanamıyorum.
O bir iyilik meleği idi. Gizli burs verir, öğrenci okutur du. En büyük
tutkularından birisi de Fenerbahçe idi. Fenerbahçe Dergisi’nde makeleleri
yayınlandı. Oğlu Emre ÜNİFEB’in kurucularındandır.
Türkiye'nin korkusuz şahin müfettişlerindendi. Tapuda ki zor çıkmaz
davaları, Altındal'a verirler, ucu nereye dayanırsa dayansın sonuna kadar
mücadele ile geçti ömrü. Onlarca rantçıyı, devlet malı, beytül mala çökenleri
içeri attırdı. Bu yüzden başı beladan kurtulmadı. Büyük rant çetelerini
çökertti.
Emre ve Burakcan adında iki oğlu olan Bekir Altındal’ı bugün ikindi
namazından sonra Zile’de toprağa vereceğiz.
Onun hakkında yazılacak daha çok şey var ki, sayfalara sığmaz.
Zile için bıraktığı bayrağı, oğlu İstanbul Gemi Sicil Müdürü sevgili Emre
taşıyor.
Allah, geride kalanlara hayırlı ve sağlıklı ömürler nasip etsin.
Bekir Ağabey’e haklarınızı helal edin.
ZİLE BAĞLARI
Karadini, yanı Kışla, Azarya
Görmeyince kışın, yaram azar ya
Baharın günlerden, bir de Pazar ya
Gönüllere ferman, Zile bağları.
Allanırken dalda, kirtik kirazı
Serindir gölgeler, yanarken yazı
Çardak gümelede, dinlerken sazı
Sevdalara harman, Zile bağları.
Kınalı keklikler gibi sekenin
Sabahınan erken, ekin ekenin
Sıla sıla! deyu, gurbet çekenin
Dertlerine derman, Zile bağları.
Kepirpınarı’nda yusam yüzümü
Kışla’da yesem çiğ düşmüş üzümü
Sivriçal’dan baksam bir göz süzümü
Dillere el’aman Zile Bağları.
Meydanlığa doğru yürü Zile’den
Nevaleyi çıkar eski fileden
Kurtarır insanı dertten çileden
Yeşiliyle orman, Zile bağları.
Kiraz altına minderler serilir
Konu komşuya meyvesi verilir
Güz gelince elmalar derilir
Toprağına kurban Zile bağları.
Bekir Altındal